Bilindiği gibi Troya Antik Kenti’nin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kabulünün 20.yılı, yani 2018 yılı Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığınca Troya Yılı olarak ilan edildi. 2018 Troya Yılı’nın ilk 5 ayında yurt içinde ve yurtdışında bu Bakanlık tarafından düzenlenen ulusal ve uluslararası işbirlikleri, kültür, sanat, bilim ve spor etkinlikleri gibi yüzlerce tanıtım etkinliği sayesinde Çanakkale şehri, dünyanın buluştuğu bir merkez oldu.
5.000 yıllık tarihin efsane ve mitlerine ev sahipliği yapacak olan Troya Müzesi, doğu ve batı kültürlerini Çanakkale’de buluşturarak, ülkemiz ve dünya mirası için oldukça önemli bir değere sahip olan Troya Medeniyetini dünyaya tanıtacak. Troya’nın tüm detayları Troya Müzesinde yaşatılarak uluslararası arenada farkındalık yaratılacak.
Troya Müzesi, Troya Ören Yeri girişine yakın bir arazide 37.250 m2 açık alan ve 12.765 m2 ana bina olarak inşa edildi. Müze binasının yüksekliği Troya Antik Kenti’nin kazı öncesi yüksekliği ile eşit olacak şekilde tasarlandı.
Ulusal Mimarı Tasarım Yarışması’nda uluslararası saygın bir jüri heyeti tarafından 150’den fazla proje arasında seçilen, dünyanın en önemli çağdaş arkeoloji müzesi örneklerinden biri olan Troya Müzesi, 2018 yılının Temmuz ayında özel bir buluşma ile açılacak. Büyük müze açılışına: ulusal ve uluslararası basın mensupları, kültür sanat ve turizm dünyasının kanaat önderleri, sanat ve spor camiasının önde gelen isimleri davet edilecek.
Troya Müzesi Binlerce yıllık Tarihe Ev Sahipliği Yapıyor.
Toplamda 3.000 m2 sergi salonuna sahip Troya Müzesi’nde, Troya ve Troas kentlerinden elde edilen yaklaşık 2.000 adet eser sergileniyor. Heykel, lahit, yazıt, sunak, metal kaplar, altınlar, sikkeler başta olmak üzere insanlık tarihine tanıklık etmiş birçok özel parça müzede yerini aldı. Ayrıca Troya ören yerinden kaçırılarak ABD’ye götürülen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri sonucunda 2012 yılında ülkemize iade edilen 24 parça altın takı da kendi evinde sergileniyor.
Troya Müzesi’nde ziyarete giriş rampasından başlayan misafirler, giriş katından itibaren dört kat boyunca ’’Troas Bölgesi Arkeolojisi ’’, ’’Troya’nın Tunç Çağı’’, ’’ İlyada Destanı ve Troya Savaşı’’, ’’Antik Dönemde Troas ve İlion’’, ’’Doğu Roma ve Osmanlı Dönemi’’, ’’Arkeoloji Tarihçesi’’, ’’Troya’nın İzleri’’ olarak yedi başlıkta kategorize edilen hikayelerin arkeoloji dünyasına yön veren eserlerini takip ediyor.
Her biri kültürel birer hazine olan eserler; diorama, animasyon, interaktif film ve simülasyonlar ile desteklenerek etkileyici bir biçimde ziyaretçilere sunuluyor.